Ana içeriğe atla

Fabrika ayarlarına dönmek





Hayat!
Asla dediğiniz şeyleri yaptırıyor
5 yıllık bir yoldan dönüp kendi yoluma devam ediyorum.
Bir umutla çıktığınız yolda yalnız olmadığınızı sanarak çıkıp aslında tek yürüdüğünüzü farkederek bir durup bakıyorsunuz ardınıza ve geldiğiniz noktaya.

Güzel anıların yanında kırıklıklarıyla kaldığınızda ve kendinizden de uzaklaştığınızı gördüğünüzde bir durup önünüze bakmak gerekiyor. Karşılıklı olarak aslında ne kadar değişime uğradığınızı fark ettiğinizde bir çemberin dışına çıkmak lazım.

İki iyi insan olabiliriz, ama bir yolda yürüyemediğimiz gerçeğini görene kadar.

Acabalarınız kalmadığında hala o noktada durmak artık, önce kendinize ihanet oluyor.
Oysa şuraya ne kadar çok şey yazasım vardı.
Demek, sakin bir liman gibi durulmuşum.
Fabrika ayarlarıma dönerek kırılan yerlerimi sararak devam etmek lazım.
Eski yoldan yeni umut ve yaşanacaklara...


Bulurum yolunu
https://youtu.be/hGib7cIrKqk




Fotoğraf: Adapazarı Kayalar mevkii

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Her karanlığın bir aydınlık çıkışı var.

  İnstagramda eski postlarımdan birine bu cümleyi kurmuşum.  "Her karanlığın bir aydınlık çıkışı var. " Hepimizin bildiği, ama o karanlıklarda kaldığımız zamanlarda çok da aklımıza getiremediğimiz bir şey aslında  2020 aslında evrensel olarak da olsa karanlık bir yıl yaşanıyor. Umarım bu durum katlanarak devam etmez.   Kişisel hayatlarımızda karanlık tünellere girdiğimiz durumlarda bocalayıp asla bitmeyecek gibi gelen duygular sarıyor.  Şu fotoğrafa baktıkça,  aslında biraz da böyle davrandığımı fark ettim. Yolun başında tedirgin olup korktuğum,  şöyle bir yola / sürece bakıp bekleyip nasıl ilerlerim diye kontrol ettiğim ve önce minik adımlarla sonra el yordamı ile ilerlediğim. Düşeceğimi bile bile bazı yerlerden koşarak da ilerlediğim  ( evet düşeceğini bile bile.. İnsan düşmeden düşmemesi gerektiğini anlamıyor bazen. ) Yanımda birinin olması insana daha güç veren şey  ( yeni öğrendim bunu, öyleymiş)  ama bunlar nadir olan şeyler. O zaman korkularınız daha aşılabilir oluyorm

Sen Gidince ...

Tam 4 yıl oldu!  4 yıl dediğimde sanki çok olmuş gibi.  Ama şöyle düşündüğüm de acısı alışılmış olsa da gittiğin sanki daha yeni gibi .  Sanki yine gittiğimde eve, görecekmişim gibi. Her annemle konuştuğum da bir kez daha  farkına vardığım.  Her aklıma geldiğinde yüzümde özlemle gülümsememe neden  olan. Belki de ilk defa gidişini kabullendim artık. Belki de .. Çocukluğumdan hatırladıklarım; Bayramlarda , senelik izinler de bir araya geldiğimiz. Ve hep özlediğim.   Kardeşler arası kavga ettiğimiz de, sen gelince okutmak için deftere yazdıklarımız.  " Ablam saçımı çekti, kardeşim bana vurdu" dan öteye geçmeyen, sen gelince asla aklımıza gelmeyen şikayetlerimiz.  Bizler için gittiğin yerlerden bizlerden ayrı yaşayarak ve uzak yaşayarak geçirdiğin, deli gibi çalışarak geçirdiğin bir ömür.   Tam evliliğinin  ve emekliliğinin rahatını yaşayacakken ve yapmak istediğin bir çok hayal varken. En son yılbaşında

Yürüdükçe

Her şey üstüne üstüne gelmeye başladığında, bütün cümleler beyninin içinde dörtnala koşmaya başladığında . Ve bazen ne kadar çaresiz kalsan da .. Bir adım geri çekilip fotoğrafı görmek gerekiyor belki de.   Ve işte böyle zamanlar da, beynimdeki çekmeceleri düzenlemek yada fotoğrafa doğru bakmak için yürüyorum .   Fasulyenin nasıl piştiğini düşünüyorum.  Yapmak zorunda olduklarınız ile  yapmak istedikleriniz... Yapmak istediklerini yaşa ! demek bazen çok kolay . Yaşamınızı devam ettirmek için katlanmak zorunda olduğumuz şeyler olduğu sürece ve sadece aracı amaç haline getirmediğim sürece ... yürüdüğüm yolda ilerlemek için katlanıyorum/z.  Yürüdükçe sanki her şeyi ardımda bırakarak  uzaklaşıyorum  ..  Kulağımda notalar ayağımda rahat ayakkabı.. Her adımda sanki hafifliyor.. üstümden yavaş yavaş akıp gidiyor..camdan süzülen su damlası gibi.  Hayata, kafamı kaldırıp bakmaya başlıyorum .  Görmediğim,fark etmediğim şeyleri fark ediyorum. Çözmem gereken yada kafamdakiler