Ana içeriğe atla

Aslın da









Bahar tam geldi derken kış'ın rövanş günlerini yaşıyoruz.  
Dönüp ardıma baktığım da son bir kaç ayın  nasıl da borsa çizgisi gibi olduğunu gördüm. 

Tam her şeyi yerine koyduğunu sanırken her şeyin aslında olması gereken yerde olmadığını görmek.   

Bildiğin ve uyguladığımı sandığım şeylerin ..  aslında olmadığı ile karşılaşmak  !

Vücudum beynim artık imdat çığlığını bastığında bunun farkına varmak . !

"Acımadı ki acımadı ki " şarkısını söylemek den .  
Kendi çığlığını duymamak . 

Ve aslında hiç farkına varmadığım bir eksiği görmek ! 

Her durumdan bir zırh daha geçirirken sırtıma, omuzlarım daki  ağırlığını fark etmek.
Öyle ki farkına bile varmadığın tenim sandığım  bir zırhımın olduğunu da görmek !

Ve ağır gelen zırhları teker teker geri de bırakmak.

Silkinip  tekrar, saçılmış  kırıklıklarını cebine koyup, tek hareketle ayağa kalkmak.

Tüm iç çekmecelerimi teker teker boşaltıp.
Açılmamak üzere yerlerine kaldırıp, çekmeceleri kilitlemek .

Özünü koruyacak zırhlarını kuşanıp,
Dün den daha aydınlık
Yarına sağlam basarak
Adım adım geri de bırakmak.  

Aslında, aslına dönmek için kendine daha da yaklaşmak.  

*** Nisann 2012 de yazdıklarım dan .
.

Yorumlar

  1. Bence benden bahsediyorsun sen:)) cok guzel, cok

    YanıtlaSil
  2. İçime sen kaçmış demek ki Aslısınım :)şaşırmadim desem :))

    YanıtlaSil
  3. Bir kere asli diyip durmussun, benim istee:)

    YanıtlaSil
  4. her " aslı" dedigimde sen aklimda idin çünkü :)

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Her karanlığın bir aydınlık çıkışı var.

  İnstagramda eski postlarımdan birine bu cümleyi kurmuşum.  "Her karanlığın bir aydınlık çıkışı var. " Hepimizin bildiği, ama o karanlıklarda kaldığımız zamanlarda çok da aklımıza getiremediğimiz bir şey aslında  2020 aslında evrensel olarak da olsa karanlık bir yıl yaşanıyor. Umarım bu durum katlanarak devam etmez.   Kişisel hayatlarımızda karanlık tünellere girdiğimiz durumlarda bocalayıp asla bitmeyecek gibi gelen duygular sarıyor.  Şu fotoğrafa baktıkça,  aslında biraz da böyle davrandığımı fark ettim. Yolun başında tedirgin olup korktuğum,  şöyle bir yola / sürece bakıp bekleyip nasıl ilerlerim diye kontrol ettiğim ve önce minik adımlarla sonra el yordamı ile ilerlediğim. Düşeceğimi bile bile bazı yerlerden koşarak da ilerlediğim  ( evet düşeceğini bile bile.. İnsan düşmeden düşmemesi gerektiğini anlamıyor bazen. ) Yanımda birinin olması insana daha güç veren şey  ( yeni öğrendim bunu, öyleymiş)  ama bunlar nadir olan şeyler. O zaman korkularınız daha aşılabilir oluyorm

Sen Gidince ...

Tam 4 yıl oldu!  4 yıl dediğimde sanki çok olmuş gibi.  Ama şöyle düşündüğüm de acısı alışılmış olsa da gittiğin sanki daha yeni gibi .  Sanki yine gittiğimde eve, görecekmişim gibi. Her annemle konuştuğum da bir kez daha  farkına vardığım.  Her aklıma geldiğinde yüzümde özlemle gülümsememe neden  olan. Belki de ilk defa gidişini kabullendim artık. Belki de .. Çocukluğumdan hatırladıklarım; Bayramlarda , senelik izinler de bir araya geldiğimiz. Ve hep özlediğim.   Kardeşler arası kavga ettiğimiz de, sen gelince okutmak için deftere yazdıklarımız.  " Ablam saçımı çekti, kardeşim bana vurdu" dan öteye geçmeyen, sen gelince asla aklımıza gelmeyen şikayetlerimiz.  Bizler için gittiğin yerlerden bizlerden ayrı yaşayarak ve uzak yaşayarak geçirdiğin, deli gibi çalışarak geçirdiğin bir ömür.   Tam evliliğinin  ve emekliliğinin rahatını yaşayacakken ve yapmak istediğin bir çok hayal varken. En son yılbaşında

Yürüdükçe

Her şey üstüne üstüne gelmeye başladığında, bütün cümleler beyninin içinde dörtnala koşmaya başladığında . Ve bazen ne kadar çaresiz kalsan da .. Bir adım geri çekilip fotoğrafı görmek gerekiyor belki de.   Ve işte böyle zamanlar da, beynimdeki çekmeceleri düzenlemek yada fotoğrafa doğru bakmak için yürüyorum .   Fasulyenin nasıl piştiğini düşünüyorum.  Yapmak zorunda olduklarınız ile  yapmak istedikleriniz... Yapmak istediklerini yaşa ! demek bazen çok kolay . Yaşamınızı devam ettirmek için katlanmak zorunda olduğumuz şeyler olduğu sürece ve sadece aracı amaç haline getirmediğim sürece ... yürüdüğüm yolda ilerlemek için katlanıyorum/z.  Yürüdükçe sanki her şeyi ardımda bırakarak  uzaklaşıyorum  ..  Kulağımda notalar ayağımda rahat ayakkabı.. Her adımda sanki hafifliyor.. üstümden yavaş yavaş akıp gidiyor..camdan süzülen su damlası gibi.  Hayata, kafamı kaldırıp bakmaya başlıyorum .  Görmediğim,fark etmediğim şeyleri fark ediyorum. Çözmem gereken yada kafamdakiler